9 Kasım 2010 Salı

koş koş koş!

Koşuyoruz efendim.Nereye mi?
Muasır medeniyetler seviyesine!

Dört günde üç araştırma bir değerlendirme ödevi desem?
Bunun arasında kız gecesiyle sabahlamaca desem?
Üstüne de kısa film festivali desem?
Yeni kitapların hevesiyle elimdekileri bitirme azmi desem?
Haftanın ilk iki gününde toplamda 16 saat ders desem?
Düzenlenmeye çalışılan,ama sadece çalışılan ve başarıya ulaşılamamış not derleme desem?
Okuldan çıkıp bir de karınca yuvası misali kaynayan mağazalarda can hıraş bayram için bir şeyler bakmaca desem?
Son olarak hazırlanmış bir bavul,toplanmış bir oda ve koocamaaaaan bir oh desem!!! Zira MUTLUYUM:)))

Anlayacağınız Mirkelam gibi sürekli koşuyorum sokaklarda!!:)))
Geç kalmamak için okula,derse,bekletmemek için arkadaşlarıma,kaçırmamak için otobüse...

Şükür ki yorulmuyorum,yorulma kavramı yok bende;şöylesine yoğun ve fazlaca bedensel zihinsel faaliyetler içinde bulunduğum bir günde bile şu saatte gözlerim hala cin cin:)))

Yarın ise bu saatlerde çoktan anne kucağı, baba ocağı, sevgi yumağı olmuş olacağım:)))

HAMİŞ:Ece Temelkuran-Bütün Kadınların Kafası Karışıktır kitabı tarafımdan şiddetle beğenilmiş,Ece Temelkuran'a bir kez daha 'işte bu' denmiştir.

Athena;aferin çocuğum albümünüzü ailecek severek dinliyoruz.

11.İzmir Uluslararası Kısa Film festivalinden notlar ise;
Jour 0:Vincent Diderot,Bir heykeltraş saplantılı mekanik sesin makinaya benzeyen hayatına ritim verdiği kullanılmayan bir fabrikada yaşamaktadır.Bence 'Konuşmayan Filmler' bölümünde gösterilen en başarılardan biriydi.

Seppi Und Hias: Küçük bir alman köyünde arkadaş olan Türk çocuğu Yusuf (almanca Seppi) ile Alman çocuğu Hias'ın kültürel ve dini sınırları aşan arkadaşlıklarının neşeli öyküsü.32 dakikalık bir filmden sonra film süresi kadar da ardından gülümsetebilmek filmin bana göre en güzel yönüydü:)

Mukadderat:Tür itibariyle aşk filmi kategorisine girmesinin yanında kişilerin yaşamlarında verdikleri önemli kararları ve bu kararlardan kaynaklı dalgalanmaların geleceklerinde ne gibi sorunlara sebebiyet verebiliceğini kadın-erkek teması üzerinden anlatan kurmaca bir yapıt.

Son olarak ise Venus Vs Me..İyiydi.Oldukça iyidi.i;İzledikten sonra üzerine konuşmak değil sadece düşünmeyi tercih ettim;ve Marie ben seni çok sevdim:)

Not:Festival gazetesinden alıntılar yapılmıştır.

1 yorum:

  1. Bir nefeste okudum temponuzu, yüksek lisans yaparken böyleydim bir de koltuğunun altına bir bücür sıkıştır bakayım ne olacak o zaman cin cin o bakıyor :) inan...Sevgiler.

    YanıtlaSil

yepyeni bir yorum!sevgiler:)

(yorum yanıtları için aşağıdaki''e-posta yoluyla abone ol'' kısayolunu tıklayabilirsiniz)