27 Şubat 2010 Cumartesi

pasif!

uzuuuun zamandır pasif olarak blogger hayatımı sürdürüyorum! açıyorum hesabımı takip ettiğim blogları okuyorum ama kendime bi faydam yok...

aslında olağan akışına döndüğümü düşünüyorum yani sıkıntılarım biraz olsun dağıldı,daha huzurlu dingin bir döneme girdim.iyi hissediyorum kendimi enerjim yüksek arkadaşlarımla fazla zaman geçiriyorum,paylaşmanın hafifliğini yaşıyorum!

tugceden de tavsiyedir paylaşarak çoğalmak hafiflemek:))

18 Şubat 2010 Perşembe

koltuk sevdam!!

ve ve ve sonunda oldu!yazamadığım süre zarfı içinde işe alındım ve ilk işime de başlamış oldum!bu satırları kendi masamda yazmaktayım efendim:))utanmasam masama koltuğuma sarılacağım o kadar yani heyecanlıyız mutluyuz kısacası:)))(görmemişin çocuğu hali)!ama benim için gerçekten çok çok önemli,hayatımı geçireceğim mesleğe ilk adım!

seviyorum yahu bu ortamı:)))

15 Şubat 2010 Pazartesi

AŞK

sevgililer günü yazımı erken yazmışım!gün asıl dışarı çıktıktan sonra başlıyormuş da benim haberim yokmuş!o da nasıl oluyor??aynen şöyle:

vakti zamanında biz ozanla konuşmuştuk sevgililer günü gibi bir şeyden hoşlanmadığımı, anlamsız geldiğini hatta kapital düzenin bir oyunu, para tuzağı olduğu gibi incileri dizi dizi dizmiştim!tabi böyle olunca öyle ahım şahım bir kutlama yapmadık(hala daha istemiyorum suyunu çıkarmayı).sözle kutlarız biz o kadar..

bu sene çok küçük bir armağanım vardı ona gönderdim, kutladım;ama kutlanmadım!

hediyemi çok beğeniyor çok çok teşekkür ediyor ama iki dudağının arasından kutlu olsun çıkmıyor da çıkmıyor!belli etmemeye çalışıyorum ama bozuluyorum tabi..

ben yurttan çıkmadan önce de konuşuyoruz 'ne gerek var bu saatte çıkmana biraz dinlen kitap falan oku öyle çık..' gibi bir şeyler söylüyor.İçimden 'Allaaaah diyorum kesin kargoda falan bi paket var onu beklememi istiyor:))'diyorum..

böyle böyle yarım saat geçiyor bir saat geçiyor iki saat geçiyor ne gelen var ne giden...sinir katsayım biraz daha artıyor her geçen an ve en sonunda beklemekten vazgeçiyorum çıkıyorum dışarı.kapris ise tavan!!tamam artık o gün benim için bitti zaten gereksiz bir gündü üstelik saçma bir şey sevgilinin sadece bir günü olması vs vs mantık tarafım bunları söylerken kalbim ter ter tepiniyor engel olamıyorum; bir kere sinirlendim ya...

vakıftan çıkmak üzereyken konuşuyoruz alsancağa git diyor hem gezersin açılırsın alışveriş yaparsın  falan diyor hepsini hı hı hı hı tekdüzesiyle cevaplıyorum...alsancağa gidiyorum bir mesaj ve bir adres;bir dükkan adresi..merak ediyorsan git diyor tabi ki bayan merak koştur koştur buluyor orayı....

bir çiçekçi....giriyorum içeri..bana bir şey varmış burda almam gereken diyorum...kucağımda kocaman bir demet...7 kırmızı gül yeşillikler içinde..ve bir kart;içi bende gizli....yanaklarım alev alev,ağzım kulaklarımda ama bir de bakıyorum yanaklarım ıpıslak....

bundan güzel bir hediye bir süpriz olamazdı sanırım....düşünmesi bile ne kadar hoş..üstelik taa istanbuldan bunu ayarlamaya çalışması..(erencm de sağolsun;ne varsa lise dostlarında var)

İYİ Kİ HAYATIMDA O VAR; İYİ Kİ AŞK VAR HAYATIMDA!

14 Şubat 2010 Pazar

sevgili haftasonu:)


dışarı çıkmadan önce bir kaç satır karalamak geldi içimden malum bugün sevgililer günü olduğundan fazlaca hassaslardayım ama mutsuz değilim ya da üzgün sadece inceden bir hüzün var işte;napalım buna da şükür:)))

sevgili haftasonum geldi de geçiyor bile işte bak yarın yine okul okul ders...bu arada bahsettiğim iş oldu ve cuma günü itibariyle av.burcu hanımın yanında çalışmaya başladım umarım benim için gayet iyi olur hem zamanım değerlenir hem bir şeyler öğrenmiş olurum:)

birazdan hazırlanıp dışarı çıkacağım bizim vakfa(eğitim gönüllüleri)bir uğramam lazım salı günü yeni etkinlik dönemi başlıyor bu dönem neler yapabilirim hangi açıdan daha çok faydam olur;çalışmaya da başladığım için standart derslere giremeyebilirim işte bütün bunları konuşacağız.hadi o zaman tuğçe hazırlanmaya:)))

hamiş:sevgililer günümüz kutlu mutlu ve huzurlu olsun efem:)

10 Şubat 2010 Çarşamba

okulumuzun tam ortasında bulunan bu hatun kişinin (themis) heykeline baktıkça düşündüm bugün....adalet ve ülkemiz;iki sene sonra bu çarkın içinde yer aldığımda kendimi nerde görmek istediğim neler yapabileceğim neler yapamayacağım...hedeflerim var bunları istediğime tamamen eminim peki bu isteklerime giden yolda neler neler ne zorluklar çıkacak karşıma işte bunu bilmiyorum ama tahmin ediyorum.teoriyle pratiğin uyuşmadığı aldatmacasına sığınan hukukçu değil hukuk teknikerleri,müvekkilini sömürmek için dava konularını uzattıkça uzatan avukatlar,koca kanun değişse bile hala kendi bildiği kanunu geçerli gören,avukatlarla aynı okuldan mezun olduğunu unutma gafletine düşen hakimler...daha neler neler..adaletin olmadığı yerde hukukçu olmak;hukukun olmadığı yerde adaleti savunmak..evet çok zor ama İMKANSIZ DEĞİL ve umut var:)))

bugün bir kaç avukatla daha görüştüm malum bu seneki programım oldukça esnek bende bunu değerlendirmek istiyorum,bir bir buçuk aylık bir süre için bir büroda çalışmak istiyorum.4avukatla görüştüm 2si maddi sıkıntılardan bahsetti burcu hanım ihtiyacı olduğunu ama bir düşünmek istediğini söyledi umarım onun kararı olumlu olur da bir an önce başlarım, yer aradıkça sürekli zaman kaybediyorum zaten şunun şurası 9 hafta kaldı okulun bitmesine..ne kadar da az görünüyor 9 hafta..zaten bunun büyük çoğunluğu ders çalışmakla geçecek;1.vizeleri öyle böyle geçirdim notlar da fena değil ama 2.leri gerçekten zorlacak bunu kitap boyutlarından da açık ve net görebiliyorum:))))

bu arada odamı da bir baştan yerleştirdim dolaplar da dahil her şeyi!!odamdaki küçük objelerimi çok seviyorum bana mutluluk, yaşam enerjisi veriyorlar baktıkça içim açılıyor; mesela meltemin hediyesi çiçekli uğur böcekli notluklar bahar gelmiş havası yaratıyor çoook seviyorum onları o yüzden ya da amsterdam kapaklı fotoğraf albümüm(üz),arkadaşlarımın yazdığı küçük notları da saklarım ben sevimli minik kağıtlar ya bir yere yapışıktır ya da DEFTERimin arasında saklıdır;bana değer verilip de yazılmış bir şey benim için de o kadar değerli ki..

HAMİŞ:bugün konudan konuya atladığımın farkındayım standart bir yazı olmadı zaten olmak zorunda da değildi:))))

6 Şubat 2010 Cumartesi

msn msn msn!!!!

uzun süredir msn de problem yaşıyorum!bilgisayarıma format atıldı; bir ara düzeldi gibi oldu sonra geçen gün hooop yine yok!üstelik normal zamanda çok kullanmıyorum msni ama hep işim oluyor bu aralar o da şimdiye denk geldi işte...araştırdım çözüm önerilerinin hepsini uyguladım ama olmuyor olmuyor....

sıkıntı yaptım kendime resmen bunu:))hayret bir şey:)))
tekmelemek istiyorum bazen şu dönen mavi-yeşil adamları laf aramızda:)))sabrımı zorluyorlar,yoksa hiiiççç şiddet eğilimli bi insan değilimdir;hayat işte:)))

3 Şubat 2010 Çarşamba

umut kıpırtıları

enerjim yükseldi!
yağmur dindi; güneş açtı,felaket soğuk ise hiç umrumda olmadı vurdum kendimi yollara; yürüdüm, yürüdüm..fotoğraf çektim bol bol; vapurda, sokakta.

çok üşüdüm ama değdi!şimdiyse gerçekleşmesini beklediğim bir şey var,umarım gerçekten iyi olur!

HAMİŞ:yarın tekel işçilerine destek eylemi var;grev var yürüyüş var.

HAKLI MÜCADELELERİNE TAM DESTEK!

..

yaklaşık bir haftadır yazamadım bir şey çünkü yine ufak çaplı göç olayımın içindeydim!evet eşyalarımı toplamak çekmecelerimi boşaltmak vee ülkemin en batısına gelmek onca yola katlanmak göç değil de ne...o kadar zor geliyor ki artık bu yol..belki de kışın getirdiği bir bezginliktir.

bahar ister yaz ister artık bu bünye!!!çocukluğumdan beri kışlarım genelde kötü geçer o zaman en çok kışın hasta olurdum(sevgili arkadaşım astım kışı pek sever de) şimdi hasta olmuyorum(şükür)ama en kötü geçen zamanlarım yine kış!sürekli dert yanıyor hiçbir şeyden zevk almıyor gibi görünüyorum farkındayım ama şu bir buçuk iki sene bende çok şey fark ettirdi,'ben eskiden' diye başlayan cümleler kurmak için daha çooook erken bunu biliyorum ama gerçekten eskiden böyle değildim hem de hayatımın hiç bir döneminde!bir şeyler yapmalı bir yerlerden başlamalı!

okuduğum kitabın zamanlaması aslında tam denk geldi;öylesine okunup geçecek bir şey değil;başucu kitabı kıvamında dönüp dönüp okumak gerek(farkındalık-osho)


aslında yoruldum desem??

burda kendimi yanında iyi rahat mutlu hissettiğim bir şeyler paylaşabildiğim o kadar az insan var ki..az bile çok gelir!

şansla ilgili ondan eminim eğer ben yanlış bir insan olsaydım şimdiye kadar da bu böyle olurdu ama aksine şu kadarcığı yaşanmış ömrümde bile 10 12 yıllık dostlarımın sayısı küçümsenemeyecek kadar fazla; mesele buradaki kısıtlı şansım!

iyi ki ozan var iyi ki!ve tabi neşem..onların her an yanımda olduğunu bilmek her gün her gün konuşmak hep telefonun diğer ucunda bulmak sevinçte de üzüntüde de...

okul hep aynı aynı aynı yüzler sesler aşırı monoton...derse gir not al araya çık anfiye dön!yeryüzünün en boğucu binaları hukuk fakültelerinin mi olmak zorunda yoksa bana mı denk geldi böylesi bilmiyorum!!sadece bölümümü çok seviyor olmam hukuk bilimine aşık olmam bana güç veriyor okul konusunda..gerisi boş; gündelik muhabbeti her yerde yaparsın işte burda; dokusunda, mayasında bir eksiklik var farkındayım yüzeysel,geçici..
en mutlu zamanlarım genellikle ve nedense izmir dışındayken geçiyor(ozanın izmirde olduğu zamanlar hariç)bunu fark ettim.neyi arıyordum neyi bulamadım ne umdum ne buldum eksik olan ne ne ne...bu soruların cevaplarını arıyorum belki birşeylere daha yardımcı olur diye bulduğum cevaplarsa kelimelere dökülemiyor genelde anlar canlanıyor gözümde beklediğim ve bulduğum şeklinde...bunu değiştiremeceğim artık biliyorum ama kendimi de biliyorum hemen kollar sıvanacak işlere girişilecek:))
KÖTÜ HİS ÇIK DIŞARI!

biriktirdiklerimin birazını bile yazabilmek rahatlattı..mutsuzluklarımı kolay geriye itebilirim, çok acı çekerken bile bir şeylerden mutlu olabilir bir tarafım yani öylesine severim gülmeyi, iyi hissetmeyi, mutlu olmayı.mutlu dengeli yaşamak bir sanat ve ben onu icra etmeye çalışan acemi çırak!umarım ilerleyen günler bana ve her ihtiyacı olana mutluluk ve umut getirir..